Uzm. Kl. Psikolog Nazlı Akay
Kadın Olmak
2088

Kadın olmak kolay değil. 

 

Çok duydunuz, biliyorum. 

 

Ama öyle. 

 

Başka türlü başlayamıyorum böyle bir yazıya. 

 

Her ne kadar kadın olmayı erkek olmayla eşitlemek istesem de, yaşadıkça, büyüdükçe kadın olmanın erkek olmaktan ne kadar farklı olduğunu görüyorum. 

 

Kadın olmak sorumluluk demek. Bir erkeğin yanında kadın varken asla düşünmeyeceği şeyleri biteviye düşünmek: Misafirlerin çayı bitti mi, çocuğun ödevi ne oldu, bu ay nereden masraf kıssak, ütülükler ne ara yetişecek, suratın asık bir şey mi oldu... 

 

Kadın olmak düzen kurmak demek. Kadının olmadığı her hane biraz idareten yaşıyor sanki. Her hane, saçını süpürge edip (tam da deyimi ha!) onu düzene sokacak bir kadını bekliyor illa ki. 

 

Kadın olmak politik olmak demek. Erkeklerin ayılana-dayılana her problemi çözdüğü dünyada kadının canı ne ki? Yaşadıkça "idare etmeyi" öğreniyoruz. Bana bir erkek tarafından şiddet görmekten korkup sessizleşmeyen ya da kendini sakinleştirmeyen bir kadın gösterin, bir tek kadın! 

 

Yine de kadın olmak, güçlü olmak demek. En basitinden duygusallığı ele alalım. Bizim meslek camiası iyi bilir, duyguları taşımayı bırakın kabullenmek bile zor iştir. Kadın taşır. Belki de bu yüzden kadınlar erkeklerden erken olgunlaşır. 

 

Taşımaktır da kadın olmak. Her yükü taşırsınız. Taciz ederler, suçu taşırsınız. İlişki yaşar, heteroseksüel iseniz yanınızdaki adamı taşırsınız. Kahkaha atar, ayıbı taşırsınız. Küfrederler, küfrü taşırsınız. Taşımak istemezsiniz aslında, zorla verirler. Bazen sırf bu yüzden canınızı alırlar. Yine siz kaybedersiniz. 

 

Dedim ya, yine diyorum: Zor kadın olmak. 

 

Eşit olmalıydık halbuki, birlikte başarmalıydık her şeyi. Birbirimizin elinden tutmalıydık. 

 

Her 8 Mart'ta bunu hatırlasak ya. Toplumu dönüştürmek bizim elimizde çünkü. Bir önceki neslin bize ne bıraktığı o kadar da önemli değil. Artık ipler bizde.

 

Uzman Klinik Psikolog Nazlı Akay

Uzm. Kl. Psikolog Nazlı Akay