Hangi yaşta müdahale edelim?
Tuvalet eğitiminin gerçekleştiği yaşlar olan 2-3 yaşlarında çocuklar altlarına kaçırabilirler. Bu yaşlarda mesane kasları henüz çok güçlü olmadığı için tuvalet eğitimi tamamlandıktan sonra bile arada bir kazalar yaşanabilir. Bu kazalar yaklaşık 6 yaşlarına kadar tolere edilebilir. Özellikle ailede bu konuda bir eğilim varsa (örneğin baba da küçükken aynı sorunları yaşamışsa) bir problem görmekte acele edilmemelidir.
Yaştan bağımsız olarak bakılması gereken önemli bir kriter vardır: Bazı çocuklar tuvalet eğitiminin tamamlanmasında zorluk yaşadıkları için ya da fizyolojik sebeplerden dolayı altına kaçırırken (ki bu çocuklar altlarına hiç kaçırmadıkları bir dönem geçirmezler), bazıları daha önceden böyle bir problem sahibi değilken birden altlarına kaçırma problemi yaşamaya başlarlar, yani altlarına kaçırmadıkları uzunca bir dönemden sonra yeniden başlarlar.
Her durumda olduğu gibi altına kaçırma durumunda da süreklilik aranır. Örneğin, oyuna daldığı için bir-iki kere altına kaçırmış olan çocuk problemli sayılamaz.
Neden olur ki?
Altına kaçırma sebeplerini iki grupta inceleyebiliriz: İlk grup fizyolojik sebeplerdir (boşaltım sisteminin diğer insanlarınkine göre daha aktif olması, kaslarda zayıflık ya da hormonal problemler, çocuğun tuvalete gideceği zamanı ayarlayamaması gibi), ikinci grup sebepler ise psikolojiktir. Psikolojik sebepler çok çeşitlidir: Biri dikkat çekme isteğidir. Özellikle hayatındaki bir değişiklik nedeniyle anne-babasından eski ilgiyi göremeyen ya da göremeyeceğinden endişelenen çocuklar ilgiyi üstüne toplamak adına bazen farkında olarak, bazen de farkında olmadan altlarına kaçırmaya başlarlar. Çünkü çocuklar için reklamın iyisi kötüsü yoktur. Örneğin kardeşi yeni doğan bir çocuk, bebeğin gördüğü ilgiyi kıskanarak bebek gibi davranmaya başlayabilir (biz buna “regrese olmak” diyoruz) ve altına kaçırmaya, bezlenmek istemeye başlayabilir.
Regresyon sadece ilgi çekmek için değil, bazen aşırı kaygıdan dolayı da gerçekleşebilir. Küçük çocuklar aile için şiddet ya da boşanma gibi zorlayıcı yaşantılarla ya da ev/okul değişimi gibi yeniliklerle başa çıkmak için biz yetişkinler kadar donanımlı değillerdir. Bu nedenle bildikleri en temel savunmayı kullanırlar: Bir yetişkinin vereceği güvene en fazla ihtiyaç duydukları ve bu güveni en çok hissettikleri, bu kadar uyaranla uğraşmak zorunda olmadıkları bir döneme gerilemek.
Bir başka önemli sebep (ki bunun en dikkat edilmesi gereken sebep olduğunu düşünüyorum) travmadır. Travma, birdenbire olan, kişinin hayat düzenini alt üst eden ve kişi için ya da sevdikleri için ciddi tehdit oluşturmuş olaylara denir. Doğal afetler, bir yakının ölümü ve fiziksel ve/ya cinsel tacize uğramak travma örnekleridir. Travma mağduru ise ya da travma yaşamış olabileceğinden şüpheleniyorsanız çocuğunuzla mutlaka bir ruh sağlığı profesyonelini ziyaret etmeniz gerekir.
Depresyon, fobiler, kabus ve gece terörü gibi problemler de alta kaçırmayı tetikleyebilir.
Neye sebep olur?
Çocukta utanç, özgüven eksikliği, sosyalleşme problemleri
Ebeveynde bıkkınlık, usanma
Bunlar çocuğun kaygı düzeyini arttırarak baştaki belirtileri güçlendirir ve bir kısır döngü oluşur.
Ne yapalım?
Kısa vadeli önlemler. Öncelikle sakin ve sabırlı olun, cezalandırıcı değil. Kazalara değil, çocuğunuza odaklanın. Emici özelliği olan alıştırma külotları ve yatak örtüleri hayatınızı kolaylaştırır. Belli zamanlarda bir çocuğunuzu tuvalete götürmek ya da uyararak onun tuvalete gitmesini sağlamak (örneğin yarım saatte bir) da altına kaçırmaları azaltır. Doktorların verdiği bir başka tavsiye çocuğun (yatmadan bir-iki saat önce kesmek üzere) daha sık su içmesi yoluyla mesane kapasitesinin arttırılmasıdır.
Psikolojik kaynaklı problemlerde izlenecek yol daha karmaşıktır. Ancak çocuğun size altını ıslatarak ilettiği mesaj ne ise (bana ilgi göstermiyorsun, yeni okulumu sevmedim, neden iki evim var, komşunun köpeğinden çok korkuyorum, …) o mesajı anlamanız ve buna uygun, çocuğunuzu destekleyecek ve endişelerini azaltacak bir konuşma yapmanız kesinlikle yardımcı olacaktır.
Uzun vadeli önlemler. Yukarıda yazdığım gibi, problem ya fizyolojik, ya psikolojik nedenlerden kaynaklanabilir. Öncelikle fizyolojik nedenlerin araştırılması için çocuğunuzu bir hekime, eğer sebep fizyolojik değil ise bir ruh sağlığı profesyoneline götürmeniz çocuğunuzun sağlığını kazanması için gereklidir.
Uzm. Kl. Psk. Nazlı Akay