Psikolog Balsu Uğurluoğlu
ŞİDDET NEDİR?
9860

 

Şiddet kelimesi, dilimize “bir davranışın gücünün derecesi” anlamına gelen ‘şedd’ kelimesinin değişime uğraması ile  geçmiştir. Şiddet denildiğinde akla ilk olarak ‘bir kişinin başka bir kişiye vurması’ geliyor olabilir ama bu yalnızca fiziksel şiddetin bir örneğidir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre (World Health Organization) şiddet, “ fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” durumu olarak tanımlanmıştır. Şiddet kişileri sadece fiziksel değil aynı zamanda duygusal ve sosyal olarak da etkiler. Şiddet gün geçtikçe artışa geçmiş durumda. Eğitim düzeyi, ekonomik statüsü, mesleği veya yaşı ne olursa olsun herkes şiddete maruz kalabilir ama günümüzde en çok; toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak kadınlar, daha savunmasız oldukları için ise çocuklar, yaşlılar, engelliler ve hayvanlar maruz kalıyor.

 

Şiddet, uygulayan kişinin özgüven eksikliğininden veya şiddetten haz duymasından kaynaklı olarak gerçekleşiyor olabilir. Her eğitim düzeyinden, meslekten, ekonomik statüden ve yaş grubundan herkes şiddete maruz kalabileceği gibi şiddet uygulayıcısı da olabilir. Şiddete karşı olduklarını dile getiren kişiler bile farkında olmadan şiddet uyguluyor olabilirler. Şiddet maksatlı kullanılmamış bir söz veya hareket, şiddet içeriyor olabilir. Örneğin; çoğu insan cinsiyet, ırk, din veya statü konusunda ayrımcılık yapmadığını söyler fakat seçim yapması gerektiğinde istemeden de olsa ayrımcılık yapmış olur. Engelli yoluna araba park etmek şiddete girer mi? Eğer bu davranış engelli bireyleri zor durumda bırakıyorsa, evet bu da bir şiddettir.

 

Baskı kurmak, tehdit etmek, aşağılamak, küçük düşürmek, dışlamak gibi kişinin ruh sağlığını hedef alan şiddet türüne psikolojik şiddet denir. Kişinin kıskançlığı sebebiyle eşinin veya sevgilisinin arkadaşlarıyla görüşmesine engel olması psikolojik şiddete bir örnektir ve aynı zamanda kişinin sosyalleşmesine engel olduğu için sosyal şiddet olarak da adlandırılabilir. Okulda ve iş yerinde devamlı olarak uygulanan psikolojik şiddete ise mobbing (bezdiri) denir. Mobbinge maruz kalan kişiler, özgüven ve motivasyon kaybı yaşarlar, dolayısıyla başarılarında da düşüş yaşamaları kaçınılmazdır.

 

En çok karşılaşılan bir başka şiddet türü ise cinsel şiddettir. Kişinin rızası olmadan cinsel bir yaklaşımda bulunmak, cinsel ilişkiye zorlamak, zorla cinsel içerikli videolar izletmek, bir cinsiyeti ve cinsel tercihi alay konusu yapmak cinsel şiddetin örnekleridir. Cinsel şiddet, mağdur kişiyi hem fiziksel (yaralanma, istenmeyen gebelik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar vb.) hem duygusal (şok, korku, depresyon, intihar, cinayet vb.) olarak etkiler.

 

Ekonomik kaynakların ve paranın tehdit unsuru olarak kullanılmasına ekonomik şiddet denir. Kişinin çalışmasına izin vermeyerek ekonomik özgürlüğünü kısıtlama, parayı bir güç olarak kullanarak aşağılama, eve para bırakmama,  ekonomik durumu iyi olmasına rağmen evin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamama, çalışan aile fertlerinin parasına el koyma, miras bırakmama veya miras bırakmamakla tehdit etme ekonomik şiddetin örnekleridir.

 

Teknolojinin gelişmesi ve sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte dijital şiddet, dünyaya gözlerini açmıştır. Kişinin izni olmadan fotoğrafını çekmek ve sosyal medyada paylaşmak, mesaj, e-posta veya sosyal medya aracılığıyla rahatsız etmek, sosyal medya hesaplarının şifrelerini zorla öğrenmeye çalışmak, kişi hakkında sosyal medya üzerinden dedikodu yapmak ve hakaret etmek dijital şiddetin örnekleridir. Günümüzde dijital şiddetin bireyleri intihara sürüklediği haberleri göz önünde bulundurulduğunda, dijital şiddetin küçümsenmemesi gereken bir şiddet türü olduğunu görmekteyiz.

 

Kısaca, insan haklarını hiçe sayan her türlü davranışın şiddet olduğunu söylemek mümkün. Şiddet uygulayıcısı olmamak için, çevremizdeki insanların haklarına saygı duymayı öğrenmeli ve empati kurmaya dikkat etmeliyiz.

 

Psikolog Balsu Uğurluoğlu

Psikolog Balsu Uğurluoğlu