Uzm. Kl. Psikolog Nazlı Akay
Ben Ne Yaparsam Çocuğum da Onu…
5178

 

Bilimden önce gelenekler, atasözleri ve deyimler vardı. Bilimsel metodoloji çıktığı zaman bazı geleneklerin ya da inanışların yanlış olduğu bulundu, ancak bazı bulgular atalarımızdan gelen bilgi birikiminin ne kadar doğru noktalara işaret ettiğini kanıtladı. Çocuk büyütmeye dair bazı güzel ipuçları da geçmişten kulağımıza fısıldanan bu öğütlerde saklı. “Armut dibine düşer”, “Üzüm üzüme baka baka kararır” gibi atasözlerinin işaret ettiği öğüt de bilimin katkısıyla değerlenenlerden.
 
                Albert Bandura, Amerikan Psikologlar Derneği’nin başkanlığını yapmış, yaşamına yüzlerce bilimsel çalışma sığdırmış ünlü bir Stanford profesörü. Onu ününü esas kazandıran ise 1961 yılında yapmış olduğu büyük bir araştırma ve ardından geliştirdiği teori (sosyal öğrenme teorisi). Araştırmasında bulduğu şey ne derseniz, yukarıda bahsettiğim iki atasözüne yönlendireceğim sizi, çünkü Bandura’nın yaptığı esas şey bu iki atasözünü haklı çıkarmak olmuş.
 
                Bandura’nın dünyaca ses getiren araştırmasını (“Bobo Doll Experiment” olarak bilinir) yaptığı dönemlerde dünya Davranışçılık ekolünün rüzgarıyla kavrulmakta. Bu ekolün temsilcileri, bütün canlıların esasen ceza ve ödül yolu ile öğrendiğini ortaya çıkarmışlar ve çocuk büyütenler de bu ekolün görüşlerine göre çocuklarını “koşulluyorlar”. Bandura ise başka bir öğrenme metodunu bulmanın peşinde.
                Bandura ve meslektaşları, Stanford Üniversitesi’nin yuvasındaki 3-6 yaş arası 72 çocukla bir deney yapmaya karar veriyor. Deney üç aşamadan oluşuyor; ilk aşamada çocukların bir yetişkini oyuncaklarla oynarken gözlemlediği bir ortam yaratılıyor. İkinci aşamada çocuğun kızdığı bir durum yaratılıyor; üçüncü aşamada ise çocuğun ilk aşamada yetişkini gözlemlediği odada oynamasına izin veriliyor. Bandura bu prosedürü uyguladığı çocukları 2 gruba ayırıyor: Birinci grup çocuğun gözlemlediği yetişkin odadaki hacıyatmaza karşı saldırgan davranırken, ikinci grup çocuğun gözlemlediği yetişkin oyuncaklarla saldırgan olmayan bir şekilde oynuyor. Sonuçlar bizim atasözlerini destekler nitelikte: Önceden saldırgan yetişkini gözlemleyen çocuklar, saldırgan olmayan yetişkini gözlemleyen çocuklara göre çok daha saldırgan bir oyun benimsiyorlar. Yani yetişkin neyi yaparsa, çocuk da onu gözlemleyerek aynı şeyi yapmış oluyor.
 
                Bandura yaptığı bu araştırmayla okul öncesi çocuklarının nasıl iyi birer gözlemci olduğunu ve bir çocuğun algıladığı her yeni veriyi nasıl süngerin suyu emmesi gibi kolayca toplayıp benimsediğini gösteriyor. Nitekim bu araştırmadan sonra geliştirdiği teoriyle çocukların ödül ve ceza dışında, başka bir yöntemle daha öğrenebildiğini bilim dünyasına kabul ettiriyor: Gözlem ve modelleme. Ardından gelen başka araştırmalarla da desteklenen bu görüşe göre, çocuklar için yetişkinlerin çocuklara söyledikleri kadar çocukların gözü önünde yaptıkları da önemli. Çocuk, yetişkinin davranışlarını kendisine model alıyor ve ileride benzer bir duruma düştüğünde önceden yetişkinde gördüğü davranışı tekrarlıyor.
 
                Peki bu araştırmadan ve teoriden nasıl bir ders alalım?
 
Dünyaya gözlerini yeni açmış olan bir bebek, genetik olarak ebeveynlerinden aldığı özellikleri saymazsak, tertemiz bir sayfa gibi. Bu sayfanın nasıl bir yazıyla dolacağı, çocuğumuza nasıl davranacağımıza ek olarak, bizim dünyaya nasıl davrandığımızla da oldukça ilgili. Özellikle küçük çocuklar, Bandura’nın da gösterdiği gibi, hayatta karşılarına çıkan herhangi bir şeye nasıl davranacaklarını bizden, yani birlikte en çok vakit geçirdikleri insanlardan öğreniyorlar. Bu nedenle bir anne-babanın, çocuğundan beklediği davranış için önce kendisinin çocuğa aynı davranışla örnek olması gerekiyor. Yani küfreden bir babanın, çocuğuna küfretti diye kızması yetmiyor; babanın daha en baştan kendisinin küfretmemesi gerekiyor. Çünkü armut hep dibine düşüyor, üzüm hep üzüme baka baka kararıyor. Anne-babalara düşen de, “çocuk anlamaz” anlayışından çıkıp, şöyle kendine bir ayna tutup, ellerindeki üzümün nasıl kararmasını istiyorlarsa öyle davranmak oluyor.
 
 
Uzm. Kl. Psk. Nazlı Akay
Twitter: @ruhtercumani
 
 
Not: Bandura, araştırmasını yaparken video kayıtları da almış. http://www.youtube.com/watch?v=hHHdovKHDNU adresinde bu videolardan kısa bir parça bulabilirsiniz.
Uzm. Kl. Psikolog Nazlı Akay