Psk. Danışman Sibel İzgiman
Çocuğunuzla Birlikte Oyuncak Seçin
2553

 

Pekçok anne baba için çocuğuyla birlikte oyuncakçıya gitmek baş etmesi zor bir iş olabilir. Oyuncakçılar, çocuklar için oyun bahçesi kadar cezbedicidir. Renkli, renksiz, sesli, sessiz, hayallerini süsleyen ya da süslemeyen pek çok değişik oyuncağın olduğu raflar arasında mutluluklarına diyecek yoktur. Pek çok şeyi ilgiyle, heyecanla tek tek incelemek, dokunmak isterler, pek çoğuna da sahip olmak. Bu büyüleyici mekanlardan çocukları çıkarmak oldukça zor olabilir.

 

Ben bir anne olarak oyuncakçılara girmeye korkmuyorum. Çünkü kurallarımız var. Oyuncakçıya her girdiğimizde bir oyuncak almak zorunda değiliz. Oyuncak yaşına uygun mu önemli, tabi kalitesi ve ücreti de. Arkadaşlarının doğumgünleri için oyuncak almaya gittiğimizde almama kuralı geçerli. Çünkü oyuncakçıya arkadaşı için gidiyoruz, kendimize almak için değil. Oyuncakçıda gezilebilir, oyuncaklara bakılabilir, vakit geçirilebilir, hatta bir dahaki sefere ne alınacağına karar verilebilir. Bunlar serbest. Her seferinde almak şart değil.  Genellikle ayda bir-iki oyuncaktan fazla almamaya dikkat ediyorum.

 

Oyun, çocuk için çok önemli bir etkinliktir. Bebeklikten itibaren, bebeğin kendi vücudu, elleri, kolları, bazen bir emzik bir oyuncak olabilir. Konuşmaya başlarken çıkardığı sesler, bir oyun oynama halidir. Çocuklar bir oyun gibi kendini ve dış dünyayı keşfeder, tanımaya çalışır. Özellikle okul öncesi çağa kadar oyun;  beslenme ve uyku kadar çocuğun en temel ihtiyaçlarından biridir. Çocuklar oyun yoluyla gördüklerini, öğrendiklerini tekrarlar. Yaratıcılıklarını kullanırlar. Bambaşka hikayeler ve dünyalar kurarlar kendilerine. Dolayısıyla öğrenir ve  gelişirler. Oyuncaklar ise kendi dünyalarının nesneleridir. Her zaman bir oyuncakçıdan alınmaları gerekmez. Bazen bir tahta sopa, at olur ya da bir asa. Hayal güçleri öyle kuvvetlidir ki bazen oyun oynarken oyuncağa bile ihtiyaç duymayabilirler. Bazen ev eşyaları, anne ve babanın kıyafetleri ile de harika oyunlar oynanabilir. Hatta oyunlar öyledir ki bazen çocuğa açlığını, susuzluğunu unutturur, tuvalete bile gitmek istemez çocuklar.

 

Oyun bu kadar çocuğun hayatına önemliyken onları oyuncakçılardan uzak tutmayın. Kural koydukça, kuralların nedenlerini anlattıkça, siz yumuşak ama tutarlı oldukça oyunçakçıya gitmek kabus olmayabilir. Onları TV, bilgisayar karşısında tutmaktan çok daha iyi bir seçenektir. Hatta konuşmaya başladıktan sonra oyuncakları birlikte seçin. Tabi ki sizin yönlendirmeniz önemli.  Çünkü oyuncaklar rastgele seçilmemelidir. Onun yaş düzeyine uygun olmalıdır ki pek çok oyuncakta hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmektedir. Ayrıca silah, tüfek, kılıç gibi şiddet içeren oyuncaklar sık tercih edilmemelidir.

 

Ancak kendini tanıması, ilgilerini keşfetmesi için, karar verme, sorumluluk alma becerilerini geliştirmesi, kendi yaratıcılığını besleyebilmesi için çocuğunuzun kendi oyuncaklarını seçmesine izin verin.

 

İşte oyuncak seçerken kullanabileceğiniz bazı bilgi ve öneriler:

 

0-2 yaş arası, daha çok algılarını geliştirici, temel kavram ve nesneleri öğretici oyuncaklar tercih edebilirsiniz. Örneğin, sesli kitaplar, çıngıraklar, müzik çalan, hareket eden oyuncaklar.

 

2-4 yaş arası, çocuğunuz artık konuşmaya başladığı için birlikte oyuncak tercihi yapabilirsiniz. Onu hem zihinsel olarak geliştirecek oyuncakların yanında (yap-boz, lego, eşleme kartları vb), fiziksel olarak geliştirecek oyuncakları (top, minyatür bowling, bisiklet, oyu hamuru vb), kendi ilgi alanına göre seçeceği eğlendirici diğer oyuncakları (tamir setleri, doktor setleri, hayvan figürleri vb) tercih edebilirsiniz.

 

4-6 yaş arası okul öncesi çağ olduğundan ilgi alanlarına göre seçilecek oyuncakların yanı sıra (seramik boyama, takı yapma, oyun hamurlu setler, müzik aletleri, basit uygulamalı ve inşa edilebilecek oyuncaklar daha çok tercih edilebilir), ağırlık birden fazla kişiyle oynayabileceği oyuncaklar (dart, basket potası, plastik bowling setleri vb), kutu oyunlarına (kaymaca tırmanmaca, jenga, monopoly vb), ailece oynanabilecek oyun ve oyuncaklara verilebilir. Böylelikle birlikte oynamayı, kurallara uymayı, saygılı olmayı ve paylaşmayı öğrenir.

 

Aile yaşantınızın oyun gibi keyifli olması dileğiyle,

Psk. Danışman Sibel İzgiman