HAMİLELİKTE 18. HAFTA
2870

Daha önce doğum yapmış anne adayları için bu hafta bebek hareketlerinin fark edildiği haftadır. İlk hamileliği olan anne adaylarının ise bu duyguyu yaşamaları için önlerinde yaklaşık 2 haftaları daha vardır.

Bebeğin gelişimi hızla devam etmektedir. Başından poposuna olan mesafesi (CRL) 140 mm’ye, ağırlığı yaklaşık 200 grama ulaşmıştır. Yumuşak olan kemikleri sertleşmeye başlamıştır. Erkek bebeklerde prostat neredeyse tamamen gelişimini tamamlamışken, kız bebeklerde yumurtalıklarda ilk yumurta hücreleri gelişmeye başlamış, uterus (rahim) normal şeklini almıştır. Bebeğin cildi verniks caseosa denilen kremsi koruyucu bir tabaka ile kaplanmaya başlamıştır. Bunun görevi bebeğin cildini sürekli maruz kaldığı sudan korumaktır. Bebeğin kalbinde dört odacık görüntüsü oluşmuştur ancak kalp gelişimini daha tamamlamamıştır. Bebeğin kalp atış hızı normal erişkin bir bireyin neredeyse iki katıdır (120-140/dakika) ve kendi vücuduna günde yaklaşık 25 litre kan pompalamaktadır.

Ortostatik hipotansiyon

Anne adayının kan hacmi artmış, bunun yanında damar duvarlarındaki kasları dahil düz kaslarında gevşeme belirginleşmiştir. Bu nedenle özellikle ikinci trimesterde (13.-27. haftalar arası) anne adaylarının tansiyonları normale göre düşük kaydedilir. Artmış kan hacmi nedeni ile kalbin iş yükü de arttığından ani vücut şekil değişikliklerine (yatar pozisyondan aniden oturur pozisyona geçmek, oturur pozisyondan aniden ayağa kalkmak gibi) kalbin vereceği yanıt gecikebilir. Ani tansiyon düşüklüğü nedeni ile baş dönmesi ve baygınlık hissi yaşayabilir. Buna ortostatik hipotansiyon denir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında uzanmak ve ayakları yüksek bir yere uzatarak istirahat etmek uygun davranış olacaktır. Bu şikayetler sık olmuyorsa ve bilinç kaybı gibi sonuçlar doğurmuyorsa gebeliğe zarar vermesi beklenmez.

Hamileyken araba kullanmak

Anne adayının karın kasları, rahim kasları, bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısı, bebeği zararlı olabilecek dış etkilerden çok iyi korumaktadır. Hamilelikte araba kullanmayı, özellikle karnın iyice büyüdüğü haftalara kadar kısıtlamanın bir gereği yoktur. Son haftalarda karın artık iyice büyüdüğü için araba kullanımı sırasında direksiyona çok yakın kalmaktadır. Bu durumda normalde risk

oluşturmayacak çok hafif kazalarda bile karnın direksiyona çarpma ihtimali artmaktadır. Bu nedenle bu dönemlerde çok gerek olunmadıkça araba kullanmamak önerilmektedir.Araba kullanımı sırasında kesinlikle emniyet kemeri takılmalıdır. Emniyet kemeri takılırken kemer karnın üstünden asla geçirilmemelidir. Bir kolu kalça hizasından karnın altından geçerken diğer kolu kalça hizasından yukarı doğru karnın yanından ve üstünden geçmelidir. Böylece bir kaza durumunda emniyet kemerinin direkt karna basınç uygulaması ve bebeğe zarar verme ihtimali en aza indirilmiş olur.

Hamileyken uzun süreli yolculuk yapmak

 (çoğul gebeliklerde erken doğum ihtimali yüksektir bu nedenle daha dikkatli olunmalıdır) olmaması durumunda doğuma yakın son haftalar hariç (kesin bir hafta sınırı bulunmamakla birlikte 35. haftadan sonra kadın doğum doktoruna muayene olduktan sonra yolculuk kararı verilmesi uygundur) uzun süreli seyahatte ciddi bir sakınca bulunmamaktadır.Hamilelerde damarlar Daha önce erken doğum hikayesi bulunmaması, kanama şikayetinin olmaması, çoğul gebelik etrafındaki kaslar dahil düz kaslarda gevşeme olduğundan, uzun süreli hareketsiz kalma durumunda özellikle bacaklarda yer çekiminin de etkisi ile kan toplanması gerçekleşir. Bu durum ayaklarda şişmeye ve ağrıya neden olur. Bu hareketsiz süre uzar ise bacaklarda damarlar içinde kan göllenmeleri ve pıhtılaşma olabilmektedir. Bu pıhtılar daha sonra koparak akciğer gibi hayati organlarda tıkanıklıklara ve ciddi problemlere yol açabilmektedir. O nedenle uzun süreli yolculuklarda kendi arabaları ile seyahat eden anne adayları 1.5-2 saatte bir durup mola vermeli ve kısa yürüyüşler yapmalıdır. Mola aralarında araç içerisinde de bacak hareketleri ve egzersizleri ile kan dolaşımını canlandırmalıdırlar. Otobüs yolculuklarında ise tüm molalarda otobüsten inmeli ve yürüyüş yapmalıdırlar. Yine mola aralarında araç içerisinde bacak egzersizleri ile kan dolaşımını canlandırmalıdırlar. İki koltukta tek başlarına oturmaları mümkünse ara ara bacaklarını diğer koltuğa uzatarak dinlendirmelidirler.

Hamileyken uçağa binmek

Hamilelikte uçak yolculuğunun da benzer şekilde doğuma yakın haftalar olmadığı (36. haftadan sonra birçok uçak firması hamileleri uçağa almamaktadır. Nedeni anneye veya bebeğe gelecek zarar değil, havada gerçekleşecek olası bir doğum nedeniyle risk almak istememeleridir), erken doğum hikayesi, kanama, çoğul gebelik (erken doğum daha sık gözlenmektedir) olmadığı sürece bir sakıncası yoktur. Yolcu uçaklarında kabin basıncı sabit olduğundan anne adaylarını basınç konusundaki endişeleri yersizdir. Ancak diğer ulaşım araçları ile benzer şekilde anne adayları 1.5 saatte bir kalkıp dolaşmalı, aralarda da oturdukları yerden bacak egzersizleri yapmalıdır. Uçak yolculuklarında bir diğer önemli husus havayolu şirketlerinin uygulamalarıdır. Birçok havayolu şirketi 7. aydan sonra (28. hafta) uçuş yapmakta sakınca olmadığına dair doktor raporu istemektedir. Ve bu raporun süresi 7 günden eski olmamalıdır.