Boşanmanın veya bir vefatın arkasından gerçekleştirilen ikinci bir evlilik beraberinde birçok endişeyi de beraberinde getirir. Bunların en başında çocuğun evliliğe ne şekilde yaklaşacağı ve anne/babanın ne yapması gerektiği ile ilgili endişeler en başta yer almaktadır. Çocuğa bu durum baş başa anne/baba tarafından açık bir şekilde anlatılmalı, çocuğun karşısına tanımadığı kişi çıkartılarak evlilik haberi verilmemelidir. Gerçekleştirilecek evlilik çocuğun hayatını da tamamen değiştireceğinden onların da bu süreci özümsemeye ve alışmak için zamana ihtiyaçları vardır.
Yapılacak ikinci bir evliliğin anne/babanın boşanmalarının ardından ne zaman gerçekleştiği önemli bir faktör teşkil edebilir. Boşanmanın kısa bir süre ardından gelecek olan evlilik anne babanın ayrılmasında yeni eşin etkisi olduğuna dair bir fikrin oluşmasına sebep olabilir. Bu aslında, boşanmanın ne şekilde gerçekleştiği, çocuğa ne şekilde aktarıldığı, boşanmanın ardındaki süreçte anne/babanın ilişkisinin ne şekilde olduğu ve çocuğun yaşantısının ne şekilde düzenlendiği ile ilgili birçok faktöre bağlıdır. Anne/babanın vefatının ardından gerçekleşecek yeni bir evlilikte ise durumun daha farklı değerlendirilmesi gerekebilir. Evliliğin vefatın ardından ne zaman gerçekleştiği yine önemli bir faktör olmakla birlikte yeni eşin gelmesi çocukta anne/babanın yerini alma şeklinde düşünülebilir. Çocuğa anne/baba tarafından evlilikle ilgili açıklama yapılırken bunların net şekilde açıklanması endişeleri azaltacaktır.
Çocuklar ikinci evliliklerde yeni eşin anne/babanın yerine geçeceğine dair bir endişeye de kapılabilirler. Anne/babanın çocuğa bu yönde bir beklentilerinin olmayacağı ve anne/babası ile görüşmesinin engellenmeyeceği yönünde açıklamaların yapılması gerekir. Açıklamalar aynı zamanda davranışlar ile desteklenmeli, görüşmeler için ayrılan zamanlara titizlikle uyulmaya dikkat edilmelidir. Bunun yanında anne/babanın tutumu da, çocuğun yeni evliliğe olan tutumunda önemli bir faktör teşkil edecektir. İkinci evliliğe anne/baba olumsuz bir tutum yaklaşım sergiliyor ve bu yönde geribildirimlerde bulunuluyorsa, çocukta anne/babanın davranışlarından etkilenecektir. Bunun yanı sıra çevresinden gelecek olumlu veya olumsuz söylemlerden de etkilenebilir. Bu konuda da çocuğunuza çevreden gelebilecek tepkilerle ilgili bir bilgilendirme yapılması yararlı olabilir.
İkinci evliliğin yapılmasının ardından yeni eş ve çocuk arasında ilişkinin kurulması başlarda inişli çıkışlı olabilir. Doğal olarak çocuk tarafından kabul edilmek ve sevilmek isteyen kişi ilk başlarda çocuktan gelen bütün olumsuz davranışlara karşı tepki göstermeyebilir; çocuğun istediği herşeyi yapabilir. Özellikle baba eve geldiğinde çocuğun yaptıkları da herhangi bir sorun çıkmaması adına paylaşılmayabilir. Bu tip davranışlar bir süre sonra çocuk tarafından kullanılabilir ve aile arasındaki ilişkide sıkıntıların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Ayrıca çocuklar davranışları ile ilgili istediklerinden farklı bir tepki aldıysa, “sen benim annem/babam değilsin bana karışmazsın” şeklinde söylemlerde bulunabilir. Bunu duymak her ne kadar kişi için olumsuz olsa da, ailelerin sabırlı ve anlayışlı olması çok önemlidir.
Karşılaşılan durumlardan bir tanesi de anne/babaların veya çevresindeki yakınlar tarafından çocuğa yeni eşe anne/baba şeklinde seslenmesi konusunda baskı yapılmasıdır. Bu tip baskılar kişiler arasındaki ilişkileri güçlendireceğine olumsuz olarak etkilemekte, ilk baştan iletişim engellerin oluşmasına sebep olmaktadır. Bazen çocuğun yaşı çok küçük olduğunda ikinci eş çocuğa, anne/baba olarak aktarılmakta ve gerçek çocukla paylaşılmamaktadır. Her ne kadar belki temelinde çocuğun korunmasına dair bir inanış yatsa da, bunlar ailelerde sırların oluşmasına sebep olmaktadır. Çocuğun yaşı ilerlediğinde bunu öğrenmesi kurulan güven ilişkisini zedeleyecek ve çevresinde olanların gerçekliğini sorgulamaya başlayacaktır.
İkinci evliliklerin gerçekleşmesi ile çocuklara bu durumun aktarılması ve beraberinde meydana gelebilecek durumlardan bazılarına değinmeye çalışıldı. Her aile kendine özgüdür ve değinilen noktalardan tamamen farklı olayların yaşanması da olasıdır. Temelde çocuğa mümkün olduğu kadar açık bir şekilde davranmak ve ona ailenin bir parçası olduğunun; sevildiğinin ve güvende olduğunun hissettirilmesi önemlidir.
Psk. Dan. Selda MUTLU