ÖÇÜLEŞTİRİLEN EĞİTİM YÖNETİCİLERİ
3706

Şimdi sizi geçmişe götürsem… Öğrencisi olduğunuz okulları anımsamanızı istesem…

Eski okul müdürlerinizi nasıl anımsıyorsunuz?

Korku verici mi? Güven verici mi?

 

Eğitim Yöneticisi Algımız

Yapılan araştırmalar pek çok kişinin eğitim yöneticilerini olumsuz olarak algıladığını gösteriyor.

Mikail Yalçın’ın (2008) okul müdürlerine ilişkin metaforik algıları araştırdığı tezinden, bazı çarpıcı verileri sizinle paylaşmak istiyorum. ‘Metafor’ bir kavramı başka bir sözcükle anlamı dışında kullanmaktır. Ülkemizde bir ilköğretim okulunda yapılan araştırmada öğrenci, öğretmen, veli ve yöneticilerin okul müdürüne ilişkin algılarını ‘metaforlar aracılığıyla’ ortaya koymaları istendiğinde;

Koruyuculuk ve Güven Vericilik,

Yönlendiricilik/Yol Göstericilik,

Yönetim Odağı Olma,

Olumsuzluk Unsuru Olma,

Değerli Bir Varlık Olma,

Güç Unsuru Olma ve

Çok Çalışan Bir Varlık Olma kategorileri ile ilgili metaforlar açığa çıkmıştır.

 

Olumsuzluk Unsuru Olma

Dördüncü kategori olan olumsuzluk unsuru olma ‘en fazla sayıda’ metaforla temsil edilen kategori bulunmuştur.

Ortalama ve üzerinde üretilen metaforlar “sinir küpü”, “canavar”, “padişah”, “diktatör” ve “para makinesi” dir.

Öğrenciler “sinir küpü”, öğretmenler “padişah” ve “diktatör”, veliler “padişah”, “para makinesi”, “Napolyon”, yöneticiler “gözetleyici” metaforlarını en fazla sayıda üretmişlerdir.

Öğrenciler okul müdürünü; kaba, kendilerine karşı kötü davranan, zarar verici, sürekli para isteyen kişiler olarak; öğretmenler kendilerine kaba davranan, söz ve davranışlarıyla incitici olan, sürekli para işleriyle ilgilenen, kendilerini sürekli gözetleyen kişiler olarak; veliler ise daha çok sürekli para toplayan ve çocuklara sert davranan kişiler olarak nitelendirmişlerdir. (Yalçın, M. 2008)

Peki kimdir bu eğitim yöneticileri, sahiden de öyleler midir?

 

Korkutarak Eğitme Kültürümüz

Eğitim yöneticileri hakkında olumsuz algıların yoğun olması eğitim yöneticilerinin kendilerini geliştirmeleri gereğini ortaya koymaktadır. Kendini geliştirmek ve gerçekleştirmek bir okul yöneticisi için olmazsa olmaz bir misyondur.  Ancak yöneticinin olumsuz algılanmasında tek belirleyici kendi değildir.

Eğitim yöneticilerinin  kötü algılanmasında onları öcüleştiren birilerinin parmağı olabilir mi? Şöyle bir düşünelim… Sınıfta bir öğrenciye, evde bir çocuğa otorite olmak her zaman kolay değildir. Bazen bir çocukta istendik davranışı görmek için, birini öcüleştirme ve onunla korkutma yoluyla istedik davranışı yaptırma eğilimi kültürümüzde sık görülür.

Korku kültürü ile yetiştirilen bir çocuk, ‘Okul müdürüne seni götürürüm, müdür bu kıyafetle okula almaz, müdür kızar, müdür böyle istiyor..’ şeklinde telkinler ile disipline ediliyor olabilir. Böyle büyütülen bir kişi kendi ileride, öğretmen dahi olsa bu algıyı yıkması mümkün olmayabilir. Olumsuz algısını pekiştirecek unsurlara dikkatini verebilir.

Müdür kızar diye kestirip atmak yerine; öğrencilere, okula zamanında gelmenin öneminden, kurallara uymanın toplumsal yaşamı kolaylaştırmasından, okula uygun kıyafetle gitmenin gereğinden ve bu konuda okul yönetimi ile aynı fikirle olduğumuzdan bahsedebiliriz. Kuralları beraber konuşabiliriz.

Bazı anne babalar çocuklarıyla ilgili sorumluluk alanında işin içinden çıkamadıklarında: ‘Öğretmenine söylerim, öğretmenin kızar, öğretmenine rezil olursun...’ şeklinde tehditkar ifadeler kullanırlar. Bu durum da öğretmenin olumsuz algılanmasına sebep olur.  Çocuğu otorite figürüyle korkutma durumundan öğretmen de muzdarip olur.  Ancak çocuk, öğretmenle yöneticiye kıyasla daha çok zaman geçirdiği için, öğretmenin gülümseyen, affeden, sevgi dolu yanına da tanıklık edebilir. Bu nedenle öğretmeni daha objektif değerlendirilebilir.

 

Onlar da bizden biri

Okulu temsil eden kişinin nasıl algılandığı, okulun nasıl algıladığını da doğrudan etkiler.

Eğitim yöneticilerinin koruyucu, yol gösterici, güçlü, idealist ve çok çalışan kişi olduğuna dair algılarımızı geliştirmeye hem çocuklarımızın hem eğitim yöneticilerimizin ihtiyacı var.

Şimdiye kadar pek çok eğitim yöneticisi ile çalıştım, işbirliği yaptım. Onlar da bizlerden birileri.

Onlar; maaşıyla faturalarını ödeyen,  arkadaşlarıyla şakalaşan, eve giderken ekmek alan eğitim emekçilerimiz.

 

Empati zamanı

Korkutma unsuru olduğunuz bir ortamda ne kadar verimli çalışabilirsiniz?

Her eğitim yöneticisi birbirinden farklıdır. Kimisi çok zor kimisi destekçi olabilir. Olumsuz pek çok algıyı tüm eğitim yöneticilerine genellemek sağlıklı bir tutum olmayacaktır.

Olumsuz algılanan eğitim yöneticilerine gelince...

Nasıl algılandıkları hakkında çalışmalar yürütmeleri, yüzleşmeleri ve düşünmeleri önemlidir. Kendilerini çok yönlü değerlendirmeleri ve bu konuda okuldaki birimlerle daha çok iletişimlerini geliştirmeleri yararlı olabilir.

 

Hatırlayalım

Sistemdeki aksayanları sadece yöneticiye mal etmek yerine, sistemi ayakta tutma gayretlerine odaklanabiliriz. Böylelikle eğitim yöneticilerinin, sistemi iyiye götürmeye yönelik motivasyonları artacaktır.  Bu olumlu enerji toplumumuzun her kesimine, eğitimin gittiği her yere yansıyacaktır.

 

                                                                                    Deniz Çanga Karhan

                                                                                 Uzm. Psikolojik Danışman

 

www.denizcanga.com
https://mobile.twitter.com/Deniz_Canga

https://www.instagram.com/pedagog_deniz_canga/

https://tr.linkedin.com/in/deniz-canga-a967647a

https://facebook.com/Deniz_Canga_Karhan