Otizm Nedir?
Otizm, kendini ifade etme, başkalarını anlama, dili kullanma, iletişim gibi alanlardaki yetersizliklerle, sınırlı ilgi ve takıntılarla kendini gösteren yaygın gelişimsel bir bozukluktur. Bu ve buna benzer belirtiler doğuştan olabildiği gibi üç yaşa kadar olan dönemde de ortaya çıkabilir.
Otizm Ne Değildir?
Otizm, bir ruh hastalığı değildir. Anne babaların kişilik özellikleriyle ya da çocuk yetiştirme biçimleriyle ilişkili değildir. Otizm ile ailesel özellikler (etnik köken, ailenin sosyo-ekonomik düzeyi vb.) arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır.
Otizmin Olası Nedenleri?
Kalıtım: Yapılan araştırmalarda kardeşlerden birinde varsa diğerinde olma olasılığı % 2 ile %10 arasındadır. Tek yumurta ikizlerinden her ikisinde de otizme rastlanma durumu, çift yumurta ikizlerinden çok daha fazladır ve eğer tek yumurta ikizlerinden birinde varsa, diğerinde olma olasılığı % 60-90 civarındadır. Bu sonuçlar, otizmin genetik-kalıtımsal etkilerinin olduğunu gösterebilmektedir.
Çevre: Fiziksel çevreyle ile ilgili besinler, toksinler ve aşılar dikkati çekmektedir. Otizmi olan çocuklarda mide- bağırsak sorunlarına sık rastlanmaktadır. Buna buğday, yulaf, çavdar vb. tahıllarda bulunan gluten ve sütte bulunan kasein proteinleri sebep gösterilmektedir. Çevresel toksinlerin (ağır metaller gibi) otizme yol açtığı görüşü de mevcuttur.
Aşıların, besinlerin otizme neden olduğu söylenmekle birlikte, bunu destekleyen bilimsel kanıtların olmadığı görülmektedir.
NOT: Otizmin nedeni ya da nedenleri henüz belirlenebilmiş değildir.
Otizmin Görülme Sıklığı?
2014’te 68 çocuktan birinde ve erkeklerde, kızlara oranla dört kat daha fazla görüldüğü ve otizm tanısı alan bireylerle, otizm belirtileri taşıyan bireyler birlikte değerlendirildiğinde oranın %4’e yakın olduğu söylenmektedir.
Sınıflama?
Otizm spektrum bozukluğu çatısı altında dört kategori ele alınmaktadır.
1) Otizm: üç yaşından önce başladığı kabul edilmektedir.
Sosyal etkileşimde önemli yetersizliklerle,
* İletişim ve oyunda önemli yetersizliklerle,
* Çeşitli takıntılarla kendini gösterir.
2) Asperger Sendromu: Sosyal etkileşimde yetersizlik ve çeşitli takıntılar görülür. Ancak, otizmden farklı olarak, dil ve zihin gelişiminde geriliklere rastlanmaz. Sözel işlevleri (sözcük dağarcıkları, dilbilgisi gelişimleri ) genelde iyidir. Ancak, görsel-algısal ve görsel-devinsel işlevlerde yetersizdirler. Denge ve eşgüdüm sorunları gözlenir.
3) Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu: Çok seyrek rastlanan bir gruptur. Bu çocuklar yaşamlarının en az ilk iki yılında normal gelişim gösterirler. Bozukluğun başlamasıyla, daha önce kazanılmış olan beceriler hızla yitirilir ve otizm için belirtilen özellikler kendini gösterir.
4) A tipik Otizm (Başka Türlü Adlandırılmayan Bozukluk): Belirtilen grupların hiç birine uymayan çocuklar için bu ad kullanılır. Genellikle, otizm için belirtilen üç alandan yalnızca birinde yetersizlik olduğunda ve diğer otizm spektrum bozukluğu kategorilerinin hiç birinin ölçütleri karşılanmadığında konulan tanıdır. A tipik otizm, hafif otizm, yüksek işlevli otizm ya da kuşkulu otizm gibi durumlarda yeğlenen kategoridir.
NOT: Rett Sendromu, DSM 5’te, otizm spektrum bozukluğu çatısı altından çıkarılmıştır.
Adnan ARI
Psikolojik Danışman ve Rehber / Özel Eğitim Uzmanı
Kaynakça
Köroğlu, E. (2013). DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı. HYB Yayıncılık.
Akçamete, A. G. (2009). Genel Eğitim Okullarında Özel Gereksinimi Olan Öğrenciler ve Özel Eğitim. 1. Basım. Kök Yayıncılık.
Gürsel, O. (2006). Bireyselleştirilmiş Eğitim Programlarının Geliştirilmesi. 4. basım. Anadolu Üniversitesi Yayınları.
Kırcaali-İftar, G. (2005). Otistik Özellik Gösteren Çocuklara İletişim Becerilerinin Kazandırılması. 1. Basım. Ya-Pa Yayıncılık.
Darıca, N; Abidoğlu, Ü; Gümüşçü, Ş. (2000). Otizm ve Otistik Çocuklar. 2. Basım. Özgür Yayınları.
Sucuoğlu,B; Kargın, T. (2010). İlköğretim’de Kaynaştırma Uygulamaları. 1. Basım. Kök Yayıncılık.