HAMİLELİKTE 33. HAFTA
4699

Bebeğin başından poposuna olan uzunluğu (CRL) yaklaşık 30 cm’ye, toplam uzunluğu 44 cm’ye ulaşmıştır. Ağırlığı ortalama 1900 grama ulaşmıştır. Bebeğin içerisinde yüzdüğü amniyon sıvısının miktarı bu haftadan sonra artmaz. Amniyon sıvısının varlığı hem bebeği dış ortamın etkilerinden, travmalardan korumaktadır hem de bebeğin akciğerlerinin ve diğer dokularının gelişimi açısından çok önemlidir. O nedenle kontroller sırasında ultrason yapan doktor tarafından amniyon sıvı miktarı gözlenir ve kaydedilir. Amniyon sıvısı bebek tarafından yutulur ve kanına karışır. Daha sonra böbreklerden süzülerek bebeğin idrar yapması ile tekrar dışarı atılır.

Hamilelik hormonlarından progesteronun yanında relaxin denilen başka bir hormonun daha salgılanmaya başlanması ile anne adayının düz kaslarındaki gevşemeye eklemlerindeki yumuşama ve gevşeme de eklenir. Eklemlerdeki bu yumuşama özellikle sabit kemiklerden oluşmuş ve doğum sırasında bebeğin içerisinden geçeceği leğen kemiklerini de (pelvis kemikleri) etkilemektedir. Böylece leğen kemikleri (pelvis kemikleri) bebek içerisinden geçerken bebeğe zarar vermeden esnemeye izin verecektir. Bunun yanında kemikler arasındaki bu gevşeme anne adaylarının yürüyüşlerinde de değişikliğe neden olur. Halk arasında ördek benzeri bir yürüyüşten bahsedilir. Anne adayı elleri belinde, karnını öne çıkararak ve bacaklarını normalden fazla açarak yürümeye başlar.

Plasenta previa

Özellikle daha önce doktor takipleri sırasında bebeğin eşinin (plasenta) doğum kanalının girişini (rahim ağzını) kapattığı konusunda uyarılan anne adayları dikkatli olmalıdırlar. Bebeğinin eşinin rahim ağzını kapattığı bu duruma ‘plasenta previa’ denir. Rahim ağzı da artık doğuma hazırlanmaktadır. Bu anne adayları bu haftadan başlayarak önlerindeki birkaç hafta içerisinde açık kırmızı kanama ile karşılaşabilirler. Bu durumda doktorları ile hemen bağlantıya geçip muayene olmaları gerekmektedir. Bebeğin akciğerlerinin tam olarak gelişiminin tamamlanmadığı bu dönemde doktorun amacı anne adayını takibe alarak kanamasını kesmek ve bebeği biraz daha anne karnında bekletmeye gayret etmek olacaktır. Kanamanın durmadığı durumlarda acil sezaryen gerekebilir. Kanama durdurulsa bile bu bebeklerin doğum kanalına geçişi bebeğin eşi (plasenta) tarafından engellendiğinden bu anne adaylarının normal doğum şansı bulunmamaktadır. Anne adayları belli aralıklarla kontrollere çağrılacak ve uygun zamana sezaryen randevusu verilecektir.Daha önce myomektomi ameliyatı olan, daha önce sezaryen olan, ikiz gebelik taşıyan, doğum sayısı fazla olan anne adaylarında plasenta previa görülme ihtimali artmıştır.

Bebeğin suyunun azalması

Bebeğin amnios suyunun az olması (oligohidramnios), amnios sıvısının miktarının 2 litreden az olmasıdır. Ancak ultrason ile amnios sıvısının toplam hacmini ölçmek mümkün değildir. Bunun yerine karnın dört bölgesinden yapılan ölçümler 5 cm’in altında saptanırsa bebeğin sularının az olmasından (oligohidramnios) bahsedilir.

Sıklıkla nedenleri; bebekte böbrek ve idrar yolları anomalisi (amnios mayisini oluşturan en önemli şey bebeğin idrarıdır), bebeğin günlerinin geçmesi (bebeğin günlerinin geçmesi ile plasenta (bebeğin eşi) yaşlanır, bebeğe giden kan azalır, bebek az idrar çıkarır), bebekte gelişme geriliği, bebeğin sularının gelmesi’dir. Ancak bir kısım vakada herhangi bir neden bulunamaz.

Bebek için ciddi bir durumdur. Amnios mayi bebeğin akciğer gelişimi için önemli bir unsur olduğundan bu bebeklerde akciğer gelişimi gecikir. Rahim içinde bebeğe kalan alan azalacağından kordon sıkışabilir ve bebeğin kalp atışlarında bozulma saptanabilir.

Hamileliğin bulunduğu hafta uygunsa (37. haftadan büyükse) zaman geçmeden doğurtulması denenmelidir. Hafta uygun değilse sık aralıklarla yakından takip edilmelidir.

Suyu az olan (oligohidramios) bebeklerin sezaryena alınması zorunlu değildir. Ancak takipler sırasında kalp atışlarında ciddi bozulmalar gözlenirse –ki kalp atışlarında bozulmalar suyu az olan bebeklerde sıktır- en doğru karar sezaryen olacaktır.